Bağırmak sözcüğünün kökü nedir?
Gürültü ve yüksek sesi anlatan çır yansıma sözcüğü, Kısasüꞌl-Enbiyâꞌ’de insana özgü “bağırmak” anlamında, isimden fiil yapan -la ekiyle birleşen çırla biçimine dönüşmüştür.
Öfkeli kelimesinin kökü nedir?
Öfke – İngilizce Sözlük. Eski Türkçe öpke “1. “Akciğer, 2. Öfke, hiddet” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, Eski Türkçe öp – “öpmek, yutmak, aniden solumak” fiilinden, Eski Türkçe +gA ekiyle türemiştir.
Kelime kelimesinin kökü nedir?
Kelime kelimesi, “söylenen şey, söz” anlamına gelen Arapça كلمة (kelimâ(t)) kelimesinden ödünç alınmıştır. Arapça kelime, aynı dilde faˁila(t) ölçüsünde de görülen كَلَمَ (kalama) “dedi” fiilinin bir türevidir.
Ağarmak kelimesinin kökü nedir?
Ağaran kelimesi “yıldırım” anlamına gelir. Buradaki orijinal kelime “Akaran”dır. Buna böyle bakarsak, Ak-ar-an gibi görünüyor. Yani buradaki “ak” KÖK’tür. -ar ve -an TAMAMLAYICILARDIR.
Bağırmak yansıma sözcük mü?
Aňḳ aynı zamanda yüksek bir sesi veya çığlığı ifade eden bir ses benzetmesi kelimesidir.
Yüksek sesle bağırmak hangi kelime?
Dilimize Arapçadan gelen Avaz kelimesi “avaze” kelimesinden türemiştir. “Avaze” yüksek sesle bağırma ve çığlık atma anlamına gelirken, “avaz” kelimesi sözlükte “gürültü” anlamına gelir. Bu kelimeyi içeren birçok ifade günlük hayatta yaygın olarak kullanılır.
PişmAnşye kökü nedir?
Pişmaniyenin kökeni İran’a dayanır ve koyun yününe benzediği için yün gibi anlamına gelen “Peşmek” adıyla anılmış, zamanla Türkçe’de “Regretiye” adıyla anılmıştır.
Yoğurt kelimesinin kökü nedir?
Türkçeden dünya dillerine çevrilen “yoğurt” kelimesi, kökenini onunla birlikte yaşayan “süt uyutmak” ifadesinde gizlidir. Tarihi ve çağdaş Türk lehçelerinde ve Türkçede “uyut-” fiili “sütü mayalamak, yoğurt yapmak” anlamında kullanılır.
Ağlamak kelimesinin kökü nedir?
Eski Türkçe ıġla- veya yıġla- “ağlamak” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, Eski Türkçe’de yazılı örneği olmayan *ıġ veya *yıġ “acı ve üzüntü ünlemi” biçiminden, Eski Türkçe eki +lA- ile türemiştir.
Uykunun kökü nedir?
Uyku – Nisanyan Sözlük. Türkçe-Türkçe uy- fiilinden Türkçe-Türkçe +gU ekiyle türemiştir.
Bıçkın kökü nedir?
Her halükarda, yaramazlık bir alışkanlık, bir mizaç ve bir karakterdir. Fiilin kökü modern Türkçede bir ses değişikliğiyle mo- olarak değişmiştir. Ancak -bıçak ve bıçkı kelimelerinin yanı sıra, bıçkın kelimesinde eski ses yapısı korunmuştur.
Gözlemenin kökü nedir?
“Kızartılarak pişirilen börek” anlamına gelen “gozleme” sözcüğü, isim kökü olan “ember” (“kömür parçası”) fiiline +le fiil çekimi eki, isim-fiil eki olan -me fiiline ise közle- fiilinin eklenmesiyle kalıcı isim yapılmış bir sözcüktür.
Ağrının kökü nedir?
Acı – Nişanyan Sözlüğü. Eski Türkçe aġrı fiilinden türemiştir – “acı çekmek, hasta olmak”.
Kapının kökü nedir?
9- Kapı, kapatmak, kapak, örtü, içermek, kapak, örtü, örtü kelimeleri aynı köke sahiptir… Bütün kelimelerin ortak kökü muhtemelen “kap”tır (bir şeyi çevresinden izole etmek için içine saklamaya yarayan araç).
Kavşak kökü nedir?
Kavşak – Nişanyan Sözlüğü. Türkçe-Türkçe fiil reunion- ile Eski Türkçe eki +(g)Ak’dan türemiştir. Daha fazla bilgi için reunion makalesine bakın. Kavşak: Mülteki [iki nehrin birleştiği yer] ve birlikte akmak.
Hüzün kelimesinin kökü nedir?
Konuşma. Üzüntü; Kişinin kalbinde hissettiği gariplik ve acı, istenilen bir şeyin olmaması veya istenmeyen bir şeyin gerçekleşmesi nedeniyle duyulan endişe, üzüntü, keder, elem anlamına gelir. Kelime Arapça hzn kökünden gelir ve üzgün ve kederli ile ilgilidir.
Ağlamak kelimesinin kökü nedir?
Eski Türkçe ıġla- veya yıġla- “ağlamak” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, Eski Türkçe’de yazılı örneği olmayan *ıġ veya *yıġ “acı ve üzüntü ünlemi” biçiminden, Eski Türkçe eki +lA- ile türemiştir.
Savaşmak kökü nedir?
Eski Türkçe (sadece Oğuzca) war fiilinden türemiştir – “tartışmak, dövüşmek ve mücadele etmek”. Bu fiil *sava – “sözleri vurmak”tır ve Eski Türkçede yazılı örneği yoktur. Eski Türkçe eki +Iş- ile türemiştir. Bu biçim, Eski Türkçe eki +(g)A- ile Eski Türkçe sav “söz” kelimesinden türemiştir.
Kucak kelimesinin kökü nedir?
“Kucak” sözcüğünün kökü olan “kuç-” fiilinin kullanım sıklığı zamanla azaldığından, sözcüğün bu biçiminin edilgenleşmiş olması gerekir ve “kucak” sözcüğünün “kucakla-” fiil yapım ekiyle /+la/ isminden türetilen bir fiile dönüştürülmesi gerekli görülmüştür.